
“Çocuğumuzun, sorumluluklarının farkında olan bir birey olmasını istiyoruz. Yıllardır biz yol göstermeye çalıştık; fakat sorumluluk almaktan kaçınıyor, istemiyor. Bu konuda köklü bir çözüm bulamıyoruz.”
Değerli velilerimiz;
Tüm anne babalar, çocuklarının sorumluluk sahibi birer birey olarak yetişmelerini ve bu zorlu hayat yolculuğunda onları donanımlı bir şekilde hayata hazırlayabilmeyi isterler. Kuşkusuz ki, kendi ayakları üzerinde durabilen, özgüvenli, sorumluluk bilinci gelişmiş bir birey yetiştirmek her anne babanın arzusudur. Çoğu zaman, çocukta sorumluluk bilinci geliştirmek zordur. O nedenle, bu duruma sebep olan hususları anlamak önemlidir ve altta yatan nedenlerin farkında olarak süreci yönetmek, doğru bir yol haritası belirlemeye yardımcı olacaktır.
Peki, sorumluluk bilinci ile neyi kastediyoruz?
Sorumluluk, bireyin ihtiyaçları doğrultusunda yapması gerekenlerin farkında olması, yeteneğini ve zamanı iyi bir şekilde kullanarak görevlerini yerine getirebilmesi, verdiği kararlar doğrultusunda eylemlerinin sonuçlarına sahip çıkması olarak açıklanabilir. Bu ifadeden de anlaşılacağı gibi, sorumluluk bilinci geliştirmenin temelinde, çocuğun kendisiyle ilgili farkındalığa sahip olması ve öz yeterlilik algısının gelişmesi gerekmektedir.
Öz yeterlilik algısı dediğimizde; çocuğun yaşam içerisinde deneyimlediği durumlardan hareketle, ihtiyaçlarının farkına vararak, ilerleyen süreçlerde karşılaşabileceği olası zorlandığı durumlarda, kendisiyle ilgili “başa çıkabilirim, üstesinden gelebilirim, bu güce sahibim” gibi sağlıklı gelişmiş pozitif inanç oluşturmasından söz etmek yerinde olacaktır. Çocuğun kendisi ile ilgili geliştirmiş olduğu bu olumlu inanç, öz yeterlilik algısının gelişiminde ön koşuldur. Aksi halde, ihtiyaçlarını fark edemeyen çocuk, karar vermekte zorlanan, seçim yapma konusunda devamlı yönlendirilmeye ihtiyaç duyan, sorumluk almaktan kaçınan bir birey olarak gelişecektir. Kendi ihtiyaçlarının farkında olmayan ve baş etme mekanizmaları gelişmeyen bir çocuk ise; daimi olarak dış denetime ihtiyaç duyacaktır. Bu noktada dış denetimden kasıt, çocuğun kendisi dışındaki kişi ya da kişiler tarafından yönlendirilmeye ihtiyaç duyması durumu olarak ifade edilebilir. Evde anne baba, okulda öğretmeni olmakla; çocuk hep bir dış desteğe ihtiyaç duyacak ve bu desteği görmez ise; başta sorumluluk almak olmak üzere, kaçınma davranışı gösterecektir. Bu davranışın temelinde, “yetersizlik”, “başaramama” duyguları ile yüzleşmekten kaçınma durumu olması olasıdır. Çocuğun kendi sorumluluk alanları içerisinde bulunan durumlarda, anne babanın bu duruma sıklıkla müdahale ederek, çocuk yerine görevlerini yerine getirmesi ise; bu bilincin gelişmesine engel olacak ve çocuğun sorumluluk almaktan kaçınma isteğini besleyecektir.
Çocuklarda sorumluluk bilincinin gelişimi nasıl olur?
Sorumluluğu öğrenmek de, tıpkı diğer becerileri öğrenmek gibidir. Çocuğun yaşı ne olursa olsun, sorumluluk almanın önemini anlaması ve fark etmesi önemlidir. Bu becerinin gelişebilmesi için öncelikle; çocuğun kendisinin ve ihtiyaçlarının farkına varmasına yardımcı olunan, bireysel istek ve taleplerini ifade etmesine fırsat sunulan, aldığı kararları ve girişimleri ebeveynleri tarafından desteklenen ve müsaade edilen bir ortamda yetişmesi gerekir. Çocuğun yetiştiği ortamda kendisi için seçim yapma ve yaptığı seçimlerin sonuçlarından sorumlu olma fırsatı verilmemesi, sorumluluk duygusunu geliştirmeyecektir. Çünkü sorumluluk duygusu, çocukla konuşularak, öneriler verilerek, net ve keskin kurallar ve yaptırımlar konularak kazandırılabilecek bir beceri değildir. Her beceri gibi, sorumluluk bilinci de deneyimsel olarak öğrenilir. O nedenle, çocuğun aktif bir deneyimsel süreçten geçmesine fırsat tanınmalıdır. Aksi halde; çocuğun yerine düşünen, karar veren, çocuğun yaşadığı olumsuz deneyimler karşısında çocuğun düşünmesine çözüm üretmesine imkan vermeden sorunu çözen ebeveyn tutumlarında sorumluluk bilincinin gelişmesi mümkün olmayacaktır.
Örneğin; daha küçük yaşlardan itibaren döke saça da olsa çocuğun kendi yemeğini yemesine fırsat vermek, odasını- dağıttığı oyuncaklarını toplaması konusunda yönlendirmek, okul çağında gerekli materyal vb. ihtiyaçları hazırlaması için teşvik etmek, yaş dönemine uygun olacak şekilde öz-bakım becerilerini yapması konusunda rehberlik etmek, sorumluluk bilinci gelişimine katkı sağlayacaktır. Kendi sınırları ve yetenekleri doğrultusunda sorumluluk verilen çocuklar, her olumlu denemelerinde daha da cesaretlenecektir. Kendine yetebilme ve yönetebilme duygusunu yaşayan çocuk, sorumluluk almaktan korkmayacaktır. Böylelikle, sorumluluk bilincinin ön koşulu olan, öz yeterlilik algısı olumlu anlamda gelişim gösterecektir.
Sorumluluk bilincinin gelişiminde anne babanın rolü nedir?
Çocuğunuzun ihtiyaç ve yapabileceklerini (yetenek, ilgi alanları vb.) iyi analiz ederek bir başlangıç yapın. Neleri yapabileceğini göstermesine fırsat tanıyın. Bireysel seçimler yapmasına imkan sağlayın ve kendisini ifade etmesi için teşvik edici olun.
Size uygun gelmeyen seçimleri ve çözüm önerileri karşısında, fikirlerine saygı duyun. Seçimlerini hayata geçirmesine fırsat verin. Deneyimin en iyi öğrenme olduğunu unutmayın. Deneyimlerinden çıkaracağı dersler neticesinde, ortaya çıkan durumun sonuçları ile ilgili alacağı sorumluluk, bilincin gelişmesine ön hazırlık olacaktır.
“Destek mi? Müdahale mi? İkileminde” destek tarafında kalmaya özen gösterin. Birçok anne baba, çocuğunun yanlış seçimler yaparak zarar görmesinden kaygı duyar. Bu nedenle, müdahale etme ihtiyacı duyar. Bu yanlış bir yoldur. Çocuğun bireyselleşmesine olumsuz yansıyacağı gibi, öz güven ve öz yeterlilik algısının gelişimine de olumsuz etki edecektir.
Anne baba olarak, artık çocuğunuza sorumluluk vermeye karar verdiğiniz noktada, bir aile toplantısı organize ederek, onunla sorumlulukları ile ilgili konuşmanız yararlı olacaktır. Yapılacak toplantıda, çocuğun yerine getirmesi gereken sorumlulukları birlikte konuşarak belirleyin. Sorumluluklarını yerine getirip, getirmediği durumlarda, bunun avantaj ve dezavantajlarını yapıcı bir dille, eleştirmeden ona anlatın.
Çocuğa sorumluluk verilirken, yaşları, kimlik yapıları ve ilgi alanları mutlaka dikkate alınmalıdır. Yaş dönemine uygun olmayan sorumluklar belirlemek, çocuğu zorlayacaktır. Benzer şekilde, kimlik yapısına ve ilgi alanlarına uygun olmayan görevler vermek, çocuğun sorumluluk almasından kaçınmasına neden olabilir. Doğru analiz sürecin sağlıklı işlemesine yardımcı olacaktır. Çocuğunuza verdiğiniz sorumluluk bazen onun için uygun olmayabilir ve bu sorumluluğu almak istemeyebilir. Sorumluluğu reddetmesi durumunda ise; zorlayıcı ve reddedici bir tutum sergilenmeyin.
Ve elbette ki, çocukla ortak bir yol haritası ile belirlediğiniz sorumluluk alanlarını tutarlı ve istikrarlı şekilde sürdürmeye özen gösterin.
“Değerli anne babalar, sorumluluk bilinci bireyin doğuştan getirdiği bir yetenek değil, sonradan öğrenilen bir beceridir. Sorumluk bilinci geliştirme serüveninizde, sabırlı ve istikrarlı olmanız, bu nedenle oldukça önemlidir. Bu bakış açısıyla, sorumluluk bilinci gelişmiş çocuklar yetiştirmek umuduyla…”
Deha Koleji Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi